23/12/2024 13:43

Küresel ekonomi 2025’te ticaret savaşları, zayıf büyüme ve jeopolitik risklerle sınanacak

Dünya çapında birçok ekonomi, enflasyonda gerilemenin başladığı 2024’ü geride bırakırken, ekonomistlere göre, 2025’te ABD’nin ticaret politikaları, zayıf büyüme ve jeopolitik riskler küresel ekonominin karşılaşacağı temel zorlukları oluşturabilir.

ABD ve Avrupa başta olmak üzere birçok ülke, yüksek enflasyonla mücadele kapsamında hızla artırdıkları politika faizinde, özellikle 2024’ün ikinci yarısında gevşeme adımları atmaya başladı.

ABD Merkez Bankası (Fed), geçen haftaki son toplantısında politika faizini 25 baz puan düşürerek, bu yıl art arda üç toplantıda toplam 100 baz puanlık faiz indirimine gitti ve böylece politika faizini yüzde 4,25-4,50 aralığına çekti.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) bu ayki 25 baz puan indirimle birlikte, yılı toplamda dört faiz indirimiyle tamamladı ve mevduat faizini yüzde 3’e, refinansman faizi ve marjinal borçlanma faizini sırasıyla yüzde 3,15 ve yüzde 3,40’e indirdi.

İngiltere Merkez Bankası (BoE), bu yıl ağustosta 25 baz puanla Mart 2020’den beri ilk kez faiz indirmesinin ardından, geçen hafta da politika faizini 25 baz puan düşürdü ve böylece yılı 50 baz puan indirimle yüzde 4,75’te kapattı.

Enflasyonun birçok ülkede gerilemesiyle para politikasında gevşeme başlarken, halihazırda birçok ülkede hissedilen zayıf büyüme, ticaret savaşlarının genişleme olasılığı ve jeopolitik riskler küresel ekonomi üzerinde baskı yaratıyor.

ABD’nin vergi artışları ve ülkelerin misilleme adımları büyüme üzerinde baskı yaratabilir

Ekonomistler, özellikle ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın henüz Beyaz Saray’a dönmeden bazı ülkeler için açıkladığı ilave gümrük vergilerinin 2025’te küresel büyüme açısından oldukça büyük ve negatif bir etki yapabileceğini öngörüyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings Başekonomisti Brian Coulton, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, ABD’de ekonomik büyümenin 2025’te daha yavaş bir eğilim gösterebileceğini, Çin’de ihracatın yavaşlayabileceğini ancak Avro Bölgesi’nde ılımlı bir toparlanmanın söz konusu olduğunu belirterek, “Bu nedenle, küresel gayri safi yurt içi hasılanın (GSYH) 2024’teki yüzde 2,8’den gelecek yıl yüzde 2,6’ya hafif bir yavaşlama göstereceğini öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.

ABD’de açıklanan gümrük vergisi artışlarının genel olarak faaliyeti azaltacağını ancak ABD’de tüketici harcamalarının beklenenden daha fazla ivme gösterebileceğini söyleyen Coulton, eylülde yayımladıkları Küresel Ekonomik Görünüm raporunda ABD için 2025’e ilişkin öngördükleri yüzde 1,6’lık büyüme tahminini yüzde 2,1’e yükselttiklerini dile getirdi.

Coulton, öte yandan, söz konusu tarife artışlarıyla ABD’nin efektif tarife oranının yüzde 5’ten fazla olabileceğini bildirdi.

Çin, Avrupa ve diğer ticaret ortaklarının ABD’ye yönelik misilleme niteliğindeki tarife artışlarının da büyüme üzerindeki olumsuz etkileri ve aynı zamanda enflasyonist baskıları daha geniş çapta artırabileceği uyarısında bulunan Coulton, “Göçün kısıtlanması da iş gücü arzı büyümesini azaltarak ABD’de enflasyon baskılarını artırabilir ve bu da Fed faiz indirimlerinin beklediğimizden daha sığ bir patikaya girmesine neden olabilir.” dedi.

Coulton, Avro Bölgesi’nde ise reel ücretlerin artmasıyla 2025’te tüketici harcamalarında hafif bir toparlanma beklediklerini ancak bunun öngördüklerinden daha zayıf olabileceğini aktardı.

Bu durumun hane halkının artan ihtiyatlı yaklaşımını yansıttığına dikkati çeken Coulton, “ABD’nin gümrük tarifelerini genel olarak artıracağı varsayımımız da başta Almanya olmak üzere Avro Bölgesi büyüme tahminlerimizi zayıflattı ancak bu durum ECB’nin faizleri daha fazla ve daha hızlı düşüreceği beklentimizle kısmen dengelendi. Ayrıca ABD’nin Çin’e uyguladığı gümrük vergilerinde büyük bir artış olacağını varsayıyoruz ve bu da 2025 ve 2026’ya ilişkin Çin büyüme tahminlerimizde aşağı yönlü revizyonlara neden oluyor. Çin’in ABD’nin gümrük vergisi artışlarının ekonomi üzerindeki etkisini hafifletmek için maliye politikasında daha agresif bir şekilde gevşemeye gidebileceği beklentisi söz konusu.” diye konuştu.

Gelişmiş ülkelerin borç yükü artıyor, AB’de ciddi mali konsolidasyon şart görünüyor

İngiltere’nin en eski bağımsız ekonomik araştırma enstitüsü Ulusal Ekonomik ve Sosyal Araştırma Enstitüsü (NIESR) Başekonomisti Ahmet İhsan Kaya, 2025’in gelişmiş ülkelerde enflasyonun kontrol altına alındığı ve faizin buna paralel olarak istikrarlı şekilde gerilediği bir yıl olmasını beklediklerini dile getirdi.

Fed’in politika faizini yıl sonunda yüzde 3,25-3,50 aralığına, ECB’nin ana politika faizini yüzde 2,25’e ve BoE’nin politika faizini yüzde 3,75’e indirmesini öngördüklerini söyleyen Kaya, Trump’ın tarife ve göçmenler dışındaki politikalarının, regülasyonlar ve vergilerin azaltılması yoluyla büyüme açısından destekleyici olabileceğini söyledi.

Kaya, ancak Trump’ın açıkladığı korumacı politikaların uluslararası ticaret ve küresel büyüme açısından oldukça büyük ve negatif bir etki yapmasının muhtemel olduğunu belirterek, “2025 için küresel ekonomi açısından en önemli risk Trump’ın korumacı ticaret politikaları olacak gibi görünüyor. Trump tarifeler konusunda farklı rakamlar açıkladı ve bunların ne kadarının gerçekleşeceğini zaman içinde göreceğiz. Ancak, bizim bir çalışmamız, Trump’ın açıkladığı tarifelerin geniş kapsamlı şekilde uygulanması halinde küresel büyümenin yaklaşık yüzde 1 puan daha düşük olabileceğini gösteriyor. Bizim 2025 için küresel büyüme tahminimiz ise yüzde 3,2.” şeklinde konuştu.

Küresel ekonomi açısından bir diğer riskin İsrail’in Orta Doğu’da farklı ülke topraklarındaki saldırıları ve bölgedeki çatışmaların genişlemesinden kaynaklanabileceğini anlatan Kaya, bu saldırıların başta enerji fiyatları olmak üzere küresel ekonomi üzerinde etkileri olabileceğini kaydetti.

Kaya, gelişmiş ekonomilerde salgından beri hızla büyüyen kamu açıkları olduğunu ve borç yükünün azaltılması gerektiğine de dikkati çekerek, özellikle AB ülkelerinde ciddi bir mali konsolidasyonun şart göründüğünü ifade etti.

AB’nin yeni mali çerçevesinin ülkeleri kamuda daha fazla tasarruf yapmaya ve vergileri artırmaya ittiğini dile getirerek, “Bu durum birçok ülkede ciddi toplumsal tepkilere neden oluyor ve yakın zamanda Fransa’da olduğu gibi politik istikrarsızlıklar yol açıyor. Gerek bu politik istikrarsızlık, gerekse sıkı maliye politikalarının 2025’te küresel ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini düşünüyoruz.” dedi.

Kaya, yavaşlamaya devam eden Çin ekonomisindeki yapısal sorunların ve özellikle ticaret politikaları nedeniyle gelişmekte olan ülkelerin karşılaşabileceği zorlukların da 2025’te izlenmesi gereken gelişmeler olacağını sözlerine ekledi.

S&P Global Market Intelligence tarafından yayımlanan güncel bir analize göre de 2025’te ekonomik büyümeye ilişkin endişeler, ülke içi hoşnutsuzluklar, zor ittifaklar ve ticaretteki zorluklar, küresel ekonomiyi baskılayan belirgin temalar olarak öne çıkacak.

Kontrol Et

Emtia piyasasında Fed sarsıntısı

Fitch Ratings, Trump’ın ocaktan sonra uygulamayı planladığı tarifeler ve bunlardan etkilenen ülkelerin olası karşı adımları …

Sahifa Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.