01/04/2025 12:46

Türkiye, otomotiv sektöründeki yatırımlarla küresel üretim üssü oluyor

Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, “Türkiye, sıfırdan bir araç tasarlayıp geliştirme, imal etme ve değer zincirinin son aşamalarına kadar ulaştırma kapasitesine erişmiş, güçlü bir fonksiyonel altyapıya sahip durumda.” dedi.

Türkiye, son dönemde otomotivde aldığı uluslararası yatırımlarla sektördeki ağırlığını artırırken, Avrupa ve Orta Doğu pazarlarına hızlı erişim imkanlarıyla da otomotiv sektöründe küresel üretim üssü haline geliyor.

Türkiye, son yıllarda otomotiv sektöründeki uluslararası yatırımlarla dikkati çekmeye devam ediyor.

Geçen yıl Çinli BYD’nin Türkiye’ye yatırım kararı almasının ardından, Chery’nin de elektrikli otomobiller ve tedarik sanayisine yönelik Samsun’da 1 milyar dolarlık üretim kampüsü kurarak Türkiye’de üretim tesisi açma planları, sektörün cazibesini gözler önüne seriyor.

Bu yatırımlar, Türkiye’nin küresel otomotiv üretiminde önemli bir merkez haline gelme sürecini hızlandırırken, ülkenin lojistik avantajları, geniş ve yetkin tedarik zinciri ile nitelikli iş gücü gibi unsurların da uluslararası yatırımcılar tarafından tercih edilmesinde belirleyici faktörler arasında yer aldığı belirtiliyor.

Avrupa ve Orta Doğu pazarlarına hızlı erişim imkanlarıyla Türkiye, uluslararası yatırımcılar için stratejik konumunu güçlendirmeye devam ediyor.

Türkiye’nin otomotiv sektöründe uyguladığı teşvikler ve destekleyici politikalar da yatırımcı ilgisinin artmasında önemli rol oynuyor.

Yatırımlardaki bu ivme, sadece otomotiv alanıyla sınırlı kalmayarak, yeşil enerji, yenilikçi teknolojiler ve yüksek katma değerli üretim gibi farklı sektörlere de yayılarak Türkiye’nin sanayi altyapısını güçlendiriyor.

“Türkiye’deki köklü sektör kümelenmesi yatırımcılar için önemli bir cazibe merkezi oluşturuyor”

Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, Türkiye’nin 1960’lardan bu yana otomotiv sektöründe aktif bir oyuncu olduğunu söyledi.

Dağlıoğlu, Türkiye’nin uzun yıllardır otomotiv sektöründeki yeri ve önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Ülkemiz zaman içinde yerli ve uluslararası orijinal ekipman üreticilerin (OEM) üretim, AR-GE ve tasarım merkezleri açısından önemli bir kapasite gelişimi sağlarken, geniş bir tedarikçi ağı ve nitelikli iş gücü havuzu oluşturdu. Türkiye, sıfırdan bir araç tasarlayıp geliştirme, imal etme ve değer zincirinin son aşamalarına kadar ulaştırma kapasitesine erişmiş, güçlü bir fonksiyonel altyapıya sahip durumda. Ayrıca, binek araçlardan hafif ticari araçlar ve ağır vasıtalara kadar geniş bir ürün yelpazemiz bulunuyor. Ülkemizin dünya çapındaki bağlantı noktası olma konumu, coğrafi olarak güçlü bir otomotiv sanayi merkezi olmamıza büyük katkı sağlıyor. Bu köklü sektör kümelenmesi tüm paydaşlarıyla birlikte yatırımcılar için önemli bir cazibe merkezi oluşturuyor.”

Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde uygulanan politikalarla, Türkiye’nin son 20 yılda otomotiv sektöründeki rekabetçiliğini küresel ölçekte artırdığını dile getiren Dağlıoğlu, elektrifikasyon başta olmak üzere güncel trendleri başarıyla yakaladığını ve sektörün derinliğini artırdığını vurguladı.

“HIT-30 ile açıklanan iki uluslararası şirketin yatırım kararı rekabetçiliğimizin en güçlü göstergelerinden”

Dağlıoğlu, “milli gurur” TOGG markasının da bahsedilen tüm değer önerilerinin ve başarılı politikaların somut bir sonucu olarak yollarda yerini aldığını belirtti.

2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi ile Büyük Ölçekli Sanayi Yatırımları Tanıtım Programı kapsamında duyurulan yatırımlara da dikkati çeken Dağlıoğlu, “Yakın zamanda Cumhurbaşkanımız tarafından duyurulan HIT-30 teşvik programı çerçevesinde iki uluslararası şirketin ülkemizde yatırım yapma kararı alması, Türkiye’nin rekabetçiliğini hız kesmeden artırarak ilerlediğinin en güçlü göstergelerinden.” değerlendirmesini yaptı.

Yatırımlardaki bu ivmenin yalnızca otomotiv alanıyla sınırlı kalmayacağını anlatan Dağlıoğlu, “Başta imalat sanayisinin diğer alt dalları olmak üzere enerji, finans, havacılık, tarım, turizm, hizmetler ve teknoloji girişimciliği gibi alanlarda da ülkemizin sunduğu eşsiz fırsatları ön plana çıkarmayı sürdürüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, önümüzdeki dönemde de bu sektörlerdeki yatırımların ivmelenerek artmasını bekliyoruz. ‘Türkiye Yüzyılı’nı ‘Yatırımın Yüzyılı’ yapmak hedefiyle, ülkemizin sunduğu fırsatları küresel iş dünyası ve yatırımcılara ‘Dünyanın Bağlantı Noktası’ iletişim kampanyamız ile anlatmaya devam ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Kontrol Et

Giresun’da fındığın kilogramı 137-142 lira arasında işlem gördü

Giresun Ticaret Borsası Başkanı Hamza Bölük, fındığın kilogramının serbest piyasada 137-142 lira arasında işlem gördüğünü …

Sahifa Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.