Çin, ABD’nin, Çinli şirketleri, ülkenin ulusal güvenliğine ve dış politikasına aykırı faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle ihracat kontrolü uygulanacak varlık listesine almasına tepki gösterdi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Guo Ciakun, Pekin’de düzenlenen olağan basın toplantısında, Washington yönetiminin kararının varlık listesini ve ihracat kontrollerini kötüye kullandığını savundu.
ABD’nin Çinli şirketleri haksız yere suçladığını ve bunu tek taraflı gayrimeşru yaptırımlar uygulamak için bahane olarak kullandığını ifade eden Sözcü Guo, “Bu, tipik bir hegemonik davranış, uluslararası hukuku ve uluslararası ilişkileri yöneten temel normların ciddi ihlalidir.” dedi.
Guo, ABD’nin bu eylemiyle, işletmelerin meşru haklarına ve çıkarlarına zarar verdiğine, küresel sanayi ve tedarik zincirlerini istikrarsızlaştırdığına işaret ederek, Çin’in buna karşı çıktığını ve şiddetle kınadığını belirtti.
Washington yönetimine, ulusal güvenlik kavramının sınırlarını esnetmeye, ticaret, bilim ve teknoloji konularını siyasallaştırmaya, silah ve araç olarak kullanmaya, Çinli şirketleri farklı yaptırım listeleriyle hedef almaya son verme çağrısında bulunan Guo, Çinli şirketlerin meşru hak ve çıkarlarını korumak için gerekli adımları atacaklarını kaydetti.
ABD Ticaret Bakanlığı Sanayi ve Güvenlik Bürosu (BIS), ülkenin ulusal güvenliğine ve dış politikasına aykırı faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle Çin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İran ve diğer ülkelerden 80 firmayı “özel lisansa tabi kuruluşlar” listesine eklediğini bildirmişti.
İhracat kontrollerinin, ABD teknolojisinin Çin ve İran’ın askeri uygulamalarında, silah programlarında ve askeri güçlerin eğitilmesinde kullanılmasını engellemeyi amaçladığı belirtilirken, Çinli firmaların 27’sinin Çin’in askeri modernizasyonunu desteklemeye, 12’sinin Çin’in gelişmiş yapay zeka, süper bilgisayar ve yüksek performanslı yapay zeka çiplerinin geliştirilmesine, 7’sinin ise Çin’in kuantum teknolojisinin geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla ABD menşeli ürünler satın aldığı veya satın almaya çalıştığı iddia edilmişti.