Emtia piyasasında geçen hafta siyasi ve jeopolitik gerginliklerin öne çıkması ve dolara olan talebin artmasıyla karışık bir seyir izlenirken, tarım grubu pozitif ayrıştı.
Dünya genelinde artan siyasi belirsizlikler ve jeopolitik riskler emtia piyasasındaki fiyatlamalarda etkili oldu. Güney Kore’de sıkıyönetim ilan edilip ardından kaldırılması, piyasaları etkileyen önemli bir siyasi gelişme olarak öne çıkarken, Kuzey Kore’nin Rusya ile yaptığı savunma anlaşmasının yürürlüğe girmesi, bölgedeki jeopolitik riskleri artırarak emtia piyasalarını etkileyebilecek bir unsur olarak belirginleşti.
Öte yandan, Fransa’da ise Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, parlamentoda muhalefetin destek verdiği gensoru önergesinin ardından hükümetin düşmesi üzerine Başbakan Michel Barnier’nin istifasını onayladı. Macron, istifa etmeyeceğini ve gelecek günlerde yeni bir başbakan atayacağını açıkladı.
Analistler, ABD’de iş gücü piyasasına ilişkin olumlu veriler ve faiz indirimi beklentilerinin doların güçlenmesine yol açtığını ve dolar endeksinin 106,1 seviyesine yükseldiğini belirterek, bu durumun dolarla fiyatlanan emtialar üzerinde baskı yaratabileceğini belirtti.
Dolar endeksi, BRICS ülkelerinin doları değiştirme girişimlerine karşı Donald Trump’ın yüzde 100 gümrük vergisi açıklamasıyla artış gösterdi.
Diğer yandan, ABD’de geçen hafta açıklanan verilere göre, JOLTS açık iş sayısı verisi iş gücü talebinin zayıfladığını ancak hala devam ettiğini göstermesi, ülkenin ekonomik durgunluğa girmeden enflasyonla mücadelesini sonuçlandırabileceğine olan iyimserliği destekledi.
İstihdam raporu verilerine göre, ülkede tarım dışı istihdam kasımda 227 bin kişi artarak beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, işsizlik oranı yüzde 4,1’den yüzde 4,2’ye çıktı.
İstihdam artışının, iş gücü talebindeki yavaşlamanın kötüleştiğine dair endişeleri hafifletmeye yardımcı olduğunu belirten analistler, Fed’in faiz oranlarını indirmeye kademeli şekilde devam edeceğine yönelik beklentilerin güçlendiğini vurguladı.
Geçen hafta Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), bu yıl için küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 3,4’te sabit bıraktı, Çin tarafında ise ülke ekonomisinin yüzde 4,9 büyüyeceği tahmin edilirken, gelecek yıl büyüme beklentisi yüzde 4,7’ye çıkarıldı.
Analistler, bu durumun dünya genelinde imalat sanayisini olumlu etkileyebileceği ve baz metallere olan talebi artırabileceğini belirtti.
JP Morgan, 2025’te altının ons fiyatının 3 bin dolara ulaşabileceğini öngörüyor
Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) geçen hafta cumartesi günü açıkladığı resmi verilere göre, Çin Merkez Bankası altı aylık bir aradan sonra kasım ayında rezervleri için altın alımına yeniden başlarken rezervlerini 72,80 milyon troy ons’tan 72,96 milyon troy ons’a çıkardı.
Öte yandan JP Morgan, 2025’te altının ons fiyatının ortalama 2 bin 950 dolar olacağını ve 3 bin dolara ulaşabileceğini öngördü. Tahminin sebeplerini ABD’deki olası ekonomik politikaların enflasyona yol açması ve dolar endeksinin değer kaybetmesi olarak belirtirken, gümüş ve platinin de güçlü performans göstermesini beklediklerini kaydetti.
Hindistan’da rupinin değer kaybetmesiyle altının fiziki olarak indirimli fiyatlardan satılması da altının onsundaki düşüşte başka bir faktör olarak öne çıktı.
Ons bazında fiyatlar geçen hafta altında yüzde 0,7, platinde yüzde 1,7 ve paladyumda yüzde 2,2 gerilerken, gümüşte yüzde 1,1 yükseldi.
Vale Base Metals, Kuzey Labrador’daki Voisey’s Bay Madeni’nin 2,94 milyar dolar değerindeki genişlemesini tamamlayarak operasyonları açık ocak madenciliğinden yeraltı madenciliğine geçirirken, bu gelişmenin nikel konsantresi üretimini yılda 45 bin tona çıkarması bekleniyor.
Hindistan Uluslararası Bakır Birliği de yaptığı açıklamada, ülkedeki bakır talebinin 2024’te yıllık bazda yüzde 13 büyüyerek 1700 kilotona ulaştığını bildirdi.
Analistler, ABD’nin Afrika’ya büyüme ve iş getireceğini söylediği Lobito Koridoru projesine baz metaller konusunda umutlarını bağladığını belirtirken, Angola’nın Lobito limanında bakır ve kobaltın sevk edileceği kargo konteynerlerini ziyaret eden ABD Başkanı Joe Biden’ın Lobito Koridoru Trans-Afrika Zirvesi için Angola, Zambiya, Tanzanya ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti liderleriyle görüştüğünü kaydetti.
Öte yandan, ABD Hazine Bakanlığı’nın Gazprombank’a yaptırım uygulama kararının, bakır üretimini neredeyse iki katına çıkaracak 4,8 milyar dolarlık maden genişletme projesinin finansmanı için Rus kredi kuruluşuna güvenen Özbekistan’ın hızla büyüyen madencilik sektörüne zarar verebileceği belirtiliyor.
Hindistan’ın Federal Maden Bakanlığı, Gautam Adani’nin yeni bakır tesisinin kapasitesini artırmasının ardından ülkenin artık rafine bakır ithalatına bağımlı kalmayacağını söyledi.
Bu arada Birleşik Krallık Ticaret Bakanlığı ile İngiliz Jeoloji Araştırma Kurumu iş birliği ile oluşturulan Kritik Mineraller İstihbarat Merkezi, kritik mineraller listesine çinkoyu ekledi.
Baz metallerde tezgah üstü piyasada geçen hafta fiyatlar libre bazında fiyatlar alüminyumda yüzde 0,1, nikelde yüzde 1,7 ve bakır yüzde 0,4 artarken, kurşunda yüzde 0,2, çinkoda yüzde 0,4 azaldı.
Petrol tarafında Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun planlanan üretim artışlarını ertelemesi ve üretim kesintilerini 2026 sonuna kadar uzatması kararının ardından, düşük talep öngörüleri güçlendi.
OPEC’ten yapılan açıklamaya göre, 38. OPEC ve OPEC Dışı Bakanlar Toplantısı’nda üye ülkelerin toplam üretim miktarının 2025 ve 2026’da günlük 39 milyon 725 bin varil olması kararlaştırıldı. Yapılan düzenlemelerle, grup günlük 2 milyon varillik üretim kesintisini 31 Aralık 2026’ya kadar sürdüreceğini belirtti.
Öte yandan, Amerikan Petrol Enstitüsü (API), ABD’nin ticari ham petrol stoklarının geçen hafta önceki haftaya göre 1 milyon 232 bin varil arttığını öngördü. Piyasa beklentisi, stokların 2 milyon 60 bin varil azalacağı yönündeydi. Beklentinin aksine stoklarda artış olması dünyanın en çok petrol tüketen ülkesi ABD’de talebin zayıfladığına işaret ederek petrol fiyatlarının yükselişini kısıtladı.
Petrol sahası hizmetleri şirketi Baker Hughes’un yayınladığı haftalık veriler ülkedeki petrol sondaj kulesi sayısının 30 Kasım-6 Aralık haftasında, bir önceki haftaya göre 5 artarak 482’ye yükseldiğini gösterdi.
Doğal gaz fiyatları ABD ve Avrupa’daki değişken hava koşulları nedeniyle dalgalı seyretti.
Bu gelişmelerle beraber brent petrolün varil fiyatı haftayı yüzde 1,9 artışla, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gazın İngiliz termal birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı da yüzde 4,4 azalışla tamamladı.
Rus tahıl ve buğday ihracatı tahminleri aşağı yönlü revize edildi
Tarım emtiası araştırma şirketi Sovecon analistleri, 2024-2025 pazarlama yılında Rus tahıl ve buğday ihracatı tahminlerini, mevcut sezonda ihracat kotasının düşürülebileceği beklentisiyle aşağı yönlü revize etti.
Analistler, bu revizyonun Rusya Tarım Bakanlığı tarafından şubat ortasından sezon sonuna kadar uygulanması beklenen düşük ihracat kotalarından kaynaklandığını belirterek, bu kotanın 10 milyon ton olarak belirlenebileceği ve büyük kısmının buğday için ayrılabileceğini kaydetti.
Geçen hafta Chicago Ticaret Borsası’nda kile başına fiyatlar buğdayda yüzde 1,7, mısır yüzde 1,6 ve soya fasulyesinde yüzde 0,5 artarken pirinçte yüzde 1 azaldı.
Kahve zirveden döndü
Kahve vadeli işlemleri geçen haftalarda on yılların en yüksek fiyatlarına ulaştıktan sonra 2 Aralık’ta önemli bir düşüş yaşadı. Söz konusu düşüş, Vietnam’daki tüccarların stoklarını eritmek için artan satış faaliyetlerine ve Brezilya realinin zayıflamasıyla ihracatçıların arzı artırmasına bağlandı.
Hava durumu tahmincisi Maxar Technologies çarşamba günü Batı Afrika’daki kurak koşulların nisan ayında hasat edilen yıl ortası kakao mahsulünün erken gelişimini olumsuz etkileyeceğini ve mevsimsel Harmattan rüzgarlarının gelişinin durumu daha da kötüleştirebileceğini söyledikten sonra kakao fiyatları yükseldi.
ABD’de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange’de libre bazında fiyatlar, şekerde yüzde 0,6, pamukta yüzde 1,4, kahvede yüzde 3,9 yükseldi. Kakaonun ton başına fiyatı da haftayı yüzde 4,9 artışla tamamladı.