Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, “Devlet destekleri kapsamında bu yıl itibarıyla 22 milyar liralık bütçemizin 14 milyar lirasını da ihracatçılarımıza kullandırdığımızı ifade etmek isterim.” dedi.
Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin ilk tasarım odaklı fuarı olma özelliğini taşıyan Furnishings & Design İstanbul (FDI), İstanbul Fuar Merkezi’nde başladı.
Fuarın açılış törenine Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, MOSFED Başkanı Ahmet Güleç ve sektör paydaşları katıldı.
Ticaret Bakan Yardımcısı Ağar, burada yaptığı konuşmada, mobilya sektörünün Bakanlık politikalarında öncelikli olarak yer alan sektörlerden biri olduğuna işaret etti.
Ağar, “Sektör, üretim ve istihdama sağladığı katkı, yarattığı katma değer ve net ihracatçı olması boyutlarıyla ülkemizin kalkınması açısından önem arz ediyor.” dedi.
Ağar, Orta Vadeli Program’ın (OVP) politika çerçevesi doğrultusunda, cari işlemler hesabında kalıcı iyileşmenin sağlanması amacına yönelik çalışmalara kararlılıkla devam ettiklerini vurguladı.
İhracat rakamlarına da değinen Ağar, “İhracatımızdaki artış ile ithalat, dış ticaret açığı ve cari açıkta yakalamış olduğumuz düşüş trendi sonucu dış ticaretimizde kırmış olduğumuz rekorlar ekonomimizin sağlıklı bir şekilde hedeflerine doğru ilerlediğini net bir şekilde bizlere göstermektedir. Belirlemiş olduğumuz bu hedeflere sizlerle beraber emin adımlarla yürüyoruz. Mobilya sektörümüzde 2023’te 4,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirilmiş, böylece ülkemiz mobilya sektöründe dünyada en çok ihracat gerçekleştiren ilk 10 ülke arasında yer almıştır.” ifadelerini kullandı.
Türk mobilyalarının dünyanın dört bir yanında tercih edildiğini görmenin büyük bir gurur olduğunu dile getiren Ağar, tüketim yapısı bakımından yüksek talep esnekliğine sahip olması nedeniyle mobilya sektörünün dış pazarlardaki ekonomik hareketlerden diğer sektörlere göre daha fazla etkilenebildiğini anlattı.
Ağar, tasarım, marka ve inovasyonun, Türk mobilyasının dünya pazarındaki yeri ve önemini belirleyen unsurlar olarak öne çıktığına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Global ekonomik dalgalanmaların olumsuz etkilerine karşı sektörün dirençli duruşu ve katma değer yaratan yönü sayesinde sektörümüz dünyada bir marka olma yolunda ilerlemektedir. Tasarım becerisini her geçen gün geliştiren mobilyacılarımızın, kurumsallaşması ve sektörün hedeflerine ulaşması için yürütülen politikaların ortak akılla kurgulanması büyük önem arz etmektedir. Bu minvalde, sektörümüzün en çok ihtiyaç duyduğu AR-GE, inovasyon, tasarım ve marka bilincinin oluşturulması ve ülkemizin mobilyada bir cazibe merkezi haline getirilmesi noktasında ham madde üreticisinden, tasarımcısına kadar sektöre hizmet eden, bu sektörden ekmek yiyen ve Türk mobilyasını dünyaya tanıtma gayesinde olan tüm üretici, sanayici ve ihracatçılarımızın birlik ve beraberlik içinde çalışması gerektiğine inanıyorum.”
– “Yeni destek mekanizmaları kurguluyoruz”
Ağar, Türkiye’nin üretimde sahip olduğu esneklik ve yenilikçi yaklaşımlarla Avrupa ve Orta Doğu’nun kavşak noktasında yer alarak stratejik bir konuma sahip olmasının mobilya ürünlerini rakiplerine göre avantajlı kıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“İhracatçılarımızın birçok başarıya imza atarken, pazara giriş engelleri ile istihdam, pazarlama, markalaşma gibi pek çok konuda sorunlarla baş etmek durumunda kaldıklarını biliyoruz. Bunların çözümüne yönelik olarak gerek kendi Bakanlığımız bünyesinde gerekse ilgili diğer bakanlıklarımızla koordineli olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu bağlamda, küresel ticaretin sürekli değişen ve gelişen yapısına sizlerin daha kolay adapte olabilmesini sağlamak için, Bakanlık olarak vermiş olduğumuz devlet desteklerimizi güçlendiriyor, yeni destek mekanizmaları kurguluyoruz.
Bu fuarımızla eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek olan sektörel alım heyeti programlarımızla bu fuarı da destekleme kararı almış bulunuyoruz. Devlet destekleri kapsamında bu yıl itibarıyla 22 milyar liralık bütçemizin 14 milyar lirasını da ihracatçılarımıza kullandırdığımızı ifade etmek isterim. Bakanlık olarak, mobilya sektörünün küresel değişimlerden olumsuz etkilenmemesi ve ihraç pazarlarını kaybetmemesi için ihracatçı firmalarımızın ihtiyaç duydukları alanlarda gerekli devlet desteklerini sunmaya ve tüm politika araçlarını etkin bir şekilde kullanarak yanınızda olmaya devam edeceğiz.”
– “Gelecekte tasarım denildiği zaman Türkiye akla gelmeli”
TİM Başkanı Mustafa Gültepe de inovasyon, katma değer, sürdürebilirlik, yapay zeka ve kilogram fiyatı olarak ihracat birim değerini yukarı çıkarma noktasında yapılan çalışmalardan birinin de FDI olduğunu söyledi.
Hem hazır giyim hem de mobilya sektörünün birbirini tamamlayan sektörlerin başında geldiğine dikkati çeken Gültepe, şunları kaydetti:
“Hali hazırda hazır giyim ve mobilyada İtalya önde. Bizim gelecekle ilgili beklentimiz, Türkiye’nin hem hazır giyimde hem de mobilya gibi diğer sektörlerde İtalya’nın yerini alması ve tasarım denildiği zaman Türkiye’nin akla gelmesidir. Bütün gayretlerimiz ve amaçlarımız bu olmalı. Hep söylüyoruz birlik beraberlik ve ortak akılla Türkiye’nin başaramayacağı bir konu yok. Burada da ortak akılla, istişareyle güzel bir proje ortaya çıktı. İnanıyorum ki bu fuar, ilk dönemden itibaren büyüyerek, gelişerek ve diğer sektörlere de tarzıyla ilham vererek çok daha farklı çalışmalar yapacaktır.”
– “FDI, fuarcılık anlayışına da yeni bir soluk getiriyor”
MOSFED Başkanı Ahmet Güleç de son 20 yılda gerçekleştirilen atılımlarla üretim ve ihracatta ciddi başarılar yakaladıklarına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
“Bunu tasarımla üretimle pazarla ve marka stratejisiyle başardık ama bunu yeterli görmüyoruz. Çünkü gelecek için önümüze koyduğumuz hedefler çok net. Dünyadaki marka algımızı bir üst seviyeye çıkarmak, Türk mobilyasını vazgeçilmez hale getirmek, üretimdeki katma değeri ciddi oranda artırmak, ihracatımızı artırarak en büyük ilk üç ülkeden biri olmak. Öte yandan, tasarımı endüstrinin ayrılmaz bir parçası haline getirmeden ve inovasyonu merkeze koymadan sahip olduğumuz başarıyı büyüterek sürdürmemiz mümkün değil.”
Güleç, FDI’ın misyonları arasında, tasarım birikiminden daha fazla yararlanmak, yenilikçi fikirlerin paylaşıldığı bir platform oluşturmak, tasarımcı ile üreticinin birlikteliğini güçlendirmek olduğunu vurgulayarak, “Burayı işbirliğini geliştirme alanı olarak da düşünebilirsiniz. Tasarımın sağlayacağı katma değer yalnızca ürünlerimizi güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’yi global arenada daha güçlü bir konuma taşıyacak. FDI bu büyük yeni dönüşümde katalizör olsun istiyoruz.” diye konuştu.
Fuar, 21 Eylül’de sona erecek.