TMSF’den 116 Milyon Dolarlık Hata

Tasarruf sahiplerinin haklarını korumak amacıyla kurulan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun tartışmalı işlemlerine bir yenisi daha eklendi.

 

Bünyesindeki şirketlerin yönetiminde yaşanan sorunlar, yöneticilerine sağladığı kıyaklarla tartışılan fonun, bir alacak hesabında yapılan ‘yanlış’ın kamuya 116 milyon dolara mal olduğu ortaya çıktı.

 

Sayıştay’ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki bütçe maratonunun son gününde ele alınan 2019 Denetim Raporu’nda, 116 milyon doların kamu yerine bir sermaye grubunun kasasına girmesine yol açan hesap hatası anlatıldı.

 

TMSF, borç miktarına iskonto uygulanmadan önce yapılan tahsilatın, iskontodan sonra mahsup edilmesi grubun borcunun 116 milyon 363 bin 208 dolar eksik hesaplanmasına neden oldu.

Buna göre, ismi açıklanmayan borçlu grup ile fon arasında 1 Şubat 2019 tarihinde imzalanan protokole ilişkin olarak borç hesaplaması yapıldı. Protokolde borç miktarı, 31 Mayıs 2010 tarihinde 1 milyar 563 milyon 457 bin dolar olan borç miktarına yüzde 50 iskonto uygulandıktan sonra grubun yüzde 50 hissesinin satışından elde edilen 232 milyon 726 bin dolar düşülerek hesaplandı.

 

Ancak yapılan incelemelerde, 1 Şubat 2019 tarihli protokole ilişkin olarak yapılan 31 Mayıs 2010 tarihli borç hesaplamasında, 19 Ocak 2010 tarihinde gruba ait varlığın yüzde 50 hissesinin satışından Fon hesaplarına intikal eden 232 milyon dolarlık tutarın mahsup edilmeyerek, 31 Mayıs 2010 tarihi itibarıyla grubun borcuna yüzde 50 iskonto uygulandıktan sonra düşüldüğü belirlendi. Bu tarih farklılığı nedeniyle de bankanın borcu, 116 milyon 363 bin 208 dolar eksik hesaplandı.

Raporda, Bankacılık Kanunu’nun, TMSF’ye takip ettiği alacaklar ile ilgili olarak iskonto da dahil olmak üzere her türlü tasarrufta bulunma yetkisi verdiği belirtilerek, “Ancak bu hükme göre Fon’un sahip olduğu genel yetkinin takipli alacaklara ilişkin olduğunu ve yasal takip akabinde tahsilata dönüşmüş bir alacak için Fon’un alacak miktarını azaltıcı bir tasarrufta bulunma yetkisinin bulunmadığını belirtmek gerekmektedir” denildi.

Tahsilatların gerek borçlu gerekse alacaklı bakımından herhangi bir hak kaybına neden olmadan yapılması gerektiğine dikkat çekilerek, şu tespite yer verildi:

 

“Yapılan incelemelerde bu konudaki genel uygulamanın borçlulardan yapılan tahsilatların tahsil tarihi itibariyle borçlunun borcundan mahsup edilmesi yönünde olduğu; ancak somut olayda yapılan tahsilatlar arasından sadece yüksek tutarlı olan 232 milyon 726 bin 417 dolar’ın tahsilat tarihinden yaklaşık dört ay sonra grubun borç miktarına yüzde 50 iskonto uygulandıktan sonra Fon alacaklarından mahsup edildiği anlaşılmıştır.

 

Borçlu gruptan yapılan tahsilatların tahsil tarihi itibariyle grubun borcundan düşülmesi ve Fon alacaklarında eksilmeye sebebiyet verilmemesi gerekmektedir.”

“Kamu kaynaklarının yandaşlar için peşkeş çekildiği tek adam rejimi, Sayıştay’ın bulguları üzerinden rahatlıkla görülmekte. CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, “Kim bu şanslı sermaye grubu?” sorusunun yanıtlanması gerektiğini bildirerek, şu değerlendirmeyi yaptı:

 

Fona borçlu gruptan tahsilat yapılmış ama ödeme sonrası yapılması gereken iskonto, baştan yapılarak 116 milyon 363 bin 208 dolar eksik hesaplanmış. Böyle bir yanlışlık olur mu?“