İşte Sakarya Üniversitesi’nin ürettiği yerli ve milli yıkanabilir maske ile ilgili tüm detaylar

AR-GE çalışmaları sonrasında geliştirilen filtreli maske, girişimci Mustafa Şeker ile yapılan iş birliğiyle Kocaeli’nin İzmit ilçesindeki tesiste üretilmeye başlandı. Tüm testleri başarıyla tamamlanan yerli üretim maskenin güvenilir olduğunu belirten Prof. Dr. Kerem Karaman, N95 olarak bilinen maskeden daha güvenli ve verimli kullanım sağladığı bilgisini verdi. K-Mask adı verilen maskenin temini ve maske hakkında bilgi edinilmesi konusunda konuşan Karaman, vatandaşların, resmi internet sitesi olan www.kmask.com.tr ‘den teminine, tüm bilgilere ve yapılan testlerin sonuçlarına ulaşılabileceğini dile getirdi. Maskenin yurt dışına da satılarak Türkiye’ye gelir kazandırması planlandığını ve maskenin yüzde 96,7 koruyuculuğundan bahseden Karaman, maskenin yıkanma durumunda dahi yüzde 95 koruyuculuğu olduğunu ve maskenin 35 TL’den satışa sunulduğu bilgisini aktardı. K- Mask’ın bir diğer özelliğinden bahseden maskenin üretiminin gerçekleştirildiği medikal firmada Sakarya Şube Müdürü olarak çalışan Mustafa Şeker, yapılan araştırmalarda kumaş maskenin üzerinde virüs ve bakterinin tutunamadığını, minimum 5 dakika maksimum 1 saat tutunabildiğini belirtti.

 

 

Patent başvurusunu yaparak 157 ülkede koruma altına aldıkları maskenin Sakarya Üniversitesi ve bir medikal firması ile sözleşme imzaladıktan sonra seri üretimine başladıklarını aktaran Sakarya Üniversitesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalında görevli Gastroenterolojik Cerrahi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kerem Karaman, “Daha sağlıklı olabileceğini düşündüğümüz bez maske üretimi için çeşitli çalışmalar yaptık. Literatür taramasından sonra bugün ki mevcut olan, 3 kat bez kumaştan oluşan ve arasına yerleştirilebilir, değiştirilebilir filtre konulabilen K-MASK’ı ortaya çıkarttık. Bu süreç zarfında maskenin patent başvurusunu yapmış olduk aynı zamanda bu maske 157 ülkede koruma altına alınmış oldu. Sonraki süreçte de Sakarya Üniversitesi ile işbirliği halinde Kartepe Medikal firması ile belli bir sözleşme imzalayarak maskenin seri üretimine başlamış bulunmaktayız” dedi.

 

 

Dış yüzeyi yüzde 60 pamuk ve iç yüzeyi ise yüzde 40 polyesterden oluşan 3 kat bez maskenin koruyuculuk oranının yüzde 96,7 olduğunu belirten Prof. Dr. Karaman, “Piyasada çeşitli maskeler mevcut, petrol türevi plastik menşeili maskelerden tutun, kağıt ve peçete maskeler ile bez maskelere kadar değişik ürünler mevcut. Önemli olan maskenin yüze oturabilmesi, kişiye rahat nefes alıp verme imkanı sunabilmesi. Ve hepsinden önemlisi koruyucu özelliğinin olması. Genellikle N95 türevi maskeler, yüzde 95 üzeri koruyuculuk sağlamakta, bizde burada amacımız sadece gündelik yaşam için değil aynı zamanda hastane ortamında da kullanabileceğimiz bir tür maske geliştirmek oldu. Bunun için çeşitli testlerden geçirilerek, çeşitli formulasyonlar denendi ve en sonunda da bugün ki K-MASK dediğimiz maskemizi ortaya çıkarttık. Maskemizin özelliği 3 kat bez kumaştan olması, içerisindeki yüzeyin yüzde 100 pamuklu kumaştan oluşmakta. Dış yüzeyi yüzde 60 pamuk, yüzde 40 polyesterden meydana gelmekte. Daha öncesinde ilk denemelerimizde 3 katın, 3’ünü de yüzde 100 pamuklu kumaştan yapmıştık ama yüzde 90 koruyuculuk seviyesine ulaşamadık. Dolayısıyla bu şekilde deneme ve testler sonucunda bugün koruyuculuğu yıkama öncesinde yüzde 96,7 olan ve 5 yıkama sonrasında da yüzde 95’in üzerinde seyreden bez maskemizi üretmiş olduk. Bu şekilde koruyuculuk seviyesini en üst düzeye çıkarmış olduk maskemizde” diye konuştu.

 

 

Koruyuculuk oranının standart maskelere daha çok yüksek olduğu K-MASK’ı özellikle toplu taşıma araçları başta olmak üzere toplu oturulan yerlerde vatandaşlara önerdiklerini aktaran Prof. Dr. Kerem Karaman, “Bilindiği üzere şuan ülkemizde de 2’nci dalga, yani birinci dalgadan daha çıkıp çıkmadığımız da belli değil ama 2’nci dalga gelmek üzere. Maalesef iş hayatı ve normal yaşantı da devam ediyor. Bilhassa biz bu maskeyi toplu taşıma araçlarına binildiğinde önermekteyiz, çünkü koruyuculuk oranı diğer normal standart maskelere göre çok daha yüksek. Toplu oturulan yerlerde, toplu taşımalarda bu maskenin güvenle kullanılabileceği konusunda içimiz rahat ve vatandaşımıza da önermekteyiz. Maske içerisine kullanılan filtrelerin genellikle gündelik değiştirilmesi gerekmekte. Çok yüksek risk grubu olmayan yerlerde aslında 3 kat bez maskede yeterli ama yoğun bakım şartlarında çalışıldığında filtre takılmasını biz mutlaka öneriyoruz. Maske ile birlikte 5 adette filtre yanında verilmekte. Bunun dışında maskenin filtresini kullanıp tüketenler de aynı şekilde kendi web adresi olan kmask.com.tr’den veya Kartepe Medikalden filtreleri tekrar satın alabilecekler” şeklinde konuştu.

 

 

Normal maskelerde günlerce kalabilen korona virüsün, ürettikleri maskede bulunan pamuklu kumaşın üzerinde 1 saatten kısa sürede canlılığını yitirdiğine değinen Karaman, “Son yapılan bilimsel çalışmalar petrol türevli, plastik menşeili maskelerin üzerinde korona virüsün çok daha uzun süre yaşadığı, günlerce yaşadığına dair bulgular var. Oysa pamuklu kumaşların üzerinde virüs tutunamıyor ve 1 saatten kısa sürede canlılığını yitiriyor ve bulaş özelliğini kaybediyor. Dolayısıyla bez maskeler oldukça sağlıklı. Bunun dışında yine yüzde dermatit oluşturma ve alerji yapma özelliği daha düşük. Özellikle peçete maskelerde terlendiği zaman maske ıslanıyor, maskenin koruyuculuk özelliği ortadan kayboluyor. Fakat bizim K-MASK’ımızda 3 kat bez olduğu için ter ve ıslaklığı iç yüz alıyor, dış yüzüne taşımadığı için koruyucu özelliğini sürdürmekte maske” ifadelerini kullandı.

 

 

E-ticaret sitelerinde de satılmaya başlayan maske hakkında olumlu yorumlar aldıklarını dile getiren Sakarya Üniversitesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalında görevli Gastroenterolojik Cerrahi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kerem Karaman, “Sakarya Üniversitesi ve Kartepe Medikal ile birlikte yapılan sözleşme sonrasında, Kartepe Medikal bu ürünü üretmeye başladı. Ürün şuanda e-ticaret sitelerinde yavaş yavaş görülmeye başladı. Kendi web sayfasından da kmask.com.tr adresinden de dileyenler maskeyi inceleyebilmekte, değişik renk seçenekleri ile birlikte sunulmakta. Dileyen de oradan online şekilde alışverişini siteden yapabilmekte. Gerçekten genellikle olumlu yanıtlar geliyor, diğer peçete maskelere göre nefes alıp verme işlemi biraz daha zor onu kabul ediyoruz neticede 3 kat bez kumaştan oluşuyor ama güvenlik açısından huzur ve güven içerisinde kullanılabilecek bir maske ürettiğimizi düşünmekteyim” dedi.

 

 

Türkiye’de ki iç pazarın içerisinde oluşan talepler dışında yurt dışında da görüşmelerinin devam ettiği ve ürünü ilerleyen günlerde çeşitli ülkelere de ihraç etmeyi planladıklarını söyleyen Karaman, “Maske tanındıkça talepler artıyor, her geçen gün daha fazla talep gelmekte. Fiyat aralığı 30-35 TL arasında ama bu maskenin defalarca yıkanabildiği düşünüldüğünde gerçekten çok daha ekonomik bir hale gelmiş oluyor. Dolayısıyla fiyat aralığının uygun olduğunu düşünmekteyiz. Türkiye’de ki iç pazar içerisindeki talepler dışında yurt dışında da görüşmelerimiz devam ediyor, ürünü önümüzdeki günlerde yurt dışında da çeşitli ülkelere ihraç etmeyi planlıyoruz. Bu şekilde ülkemize girdi sağlamayı da hedeflemekteyiz” diye konuştu.

 

 

Maskenin üretiminin gerçekleştirildiği medikal firmada Sakarya Şube Müdürü olarak çalışan Mustafa Şeker, “Pandemi döneminde Prof. Dr. Kerem Karaman ile birlikte insanlara faydalı olsun diye maske işini geliştirmeye çalıştık. Daha sonrasında piyasadaki maskelerin avantaj ve dezavantajlarının hepsini baz alıp, eksik yönlerini tamamlayarak farklı bir maske oluşumu içerisine girdik. Yapılan 4 aylık bir Ar-Ge çalışmasından sonra maskemize son şeklini vermiş olup vatandaşımızın satışına sunduk. Maskemiz 3 katmanlı kumaştan oluşmaktadır, 2 farklı kumaş kullanarak maskeyi tasarladık. Ayrıca maskemizin içerisinde değiştirilebilir filtresi mevcuttur, bu sayede koruma oranını yüzde 97 oranına çıkarttık. Defalarca yıkandıktan sonra koruma oranı yüzde 95’in altına düşmemektedir. Maskeyi sadece kullanan kişi değil hem kendimizi hem karşıdakini korumak için tasarladık. K-MASK’ın zaten en büyük özelliği odur, sevdiklerinizi koruyabilmesi. Yapılan araştırmalarda kumaş maskenin üzerinde virüs ve bakterinin tutunamadığı, minimum 5 dakika maksimum 1 saat tutunabildiği kanıtlanmıştır. Dolayısıyla herkes kumaş maske üzerinde yoğunlaştı, bizde bu maskeler için hangi kumaşın koruyucu olduğunu testler sonucunda tespit edip ona göre maskemizi ürettik” şeklinde konuştu.