AK Parti grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Berat Albayrak'ın görevden affına değindi.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
(Berat Albayrak) Kendisi, sağlık sorunları sebebiyle vazifesinden affını istedi. Biz de bu talebi kabul ettik. Ülkemize önemli hizmetler veren Berat Albayrak'a şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Hazine ve Maliye Bakanı olarak yerine Lütfi Elvan arkadaşımızı atamış olduk. Yeni Hazine ve Maliye Bakanımıza görevinde başarılar diliyorum. Rabbim mahcup etmesin. Merkez Bankası'nda da bir görev değişiklik yaptık. Yeni Merkez Bankası Başkanımıza da başarılar diliyorum.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, önce yeni Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın ardından da yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın göreve başlamalarıyla, piyasa göstergelerinde yaşanan olumlu seyrin, doğru yolda olduklarına işaret ettiğini söyledi.
Cuma günü 8,54 seviyesinde kapanan dolar kurunun, 8,09 seviyelerine kadar gerilediğine dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'nin risk primi göstergesinin, 528 baz puandan 450 baz puana indiğini dile getirdi.
Türkiye'nin 5 yıl vadeli tahvil faizinin yüzde 18,84'ten gerileyerek, yüzde 12,80 seviyesinde işlem görmeye başladığını anlatan Erdoğan, "Uluslararası yatırımcıların ülkemiz varlıklarına 2,7 milyar dolarlık talebi gerçekleşti." dedi.
'GÜVENE VE İSTİKARAR DAYALI BİR İŞ ORTAMI TESİS EDİYORUZ'
Salgının küresel etkilerinin, zaten başlamış olan değişim arayışlarını hızlandırdığını söyleyen Erdoğan, Türkiye'nin, bu fotoğraf içinde, geleceği en parlak, ortaya çıkan fırsatları değerlendirmeye en müsait ülke durumunda olduğunu vurguladı.
Erdoğan, dünyanın en güçlü ve zengin ülkelerinin dahi bir sonbahar yaprağı gibi savrulduğu böyle bir dönemde, Türkiye’nin maslahata uygun tedbirlerle yoluna devam etmesinin gayet tabii olduğunu belirterek, "Bunun için, yaşadığımız kritik dönemin ruhuna uygun şekilde, gerekiyorsa devlet ve millet olarak fedakarlık yapmaktan, acı da olsa doğru reçeteleri uygulamaktan kaçınmayacağız." dedi.
Amaçlarının, dünyanın siyasi ve ekonomik bakımdan tarihi bir değişim sürecinden geçtiği şu dönemde, Türkiye'yi hedefleri doğrultusunda büyütmek, geliştirmek, kalkındırmak olduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ekonomi politikalarımızı fiyat istikrarı, finansal istikrar ve makroekonomik istikrar olmak üzere, üç sacayağı üzerinde inşa ederek hedeflerimize ulaştıracağız. Bunun için, uzun vadeli tasarruflar ve yatırımlar açısından elverişli bir ortam hazırlıyoruz. Böylece büyüme ve istihdamın, sağlıklı, sürdürülebilir ve güçlü bir şekilde sürmesini temin edeceğiz. Ekonomide, nitelikli istihdam oluşturan, enflasyona ve cari açığa yol açmayan, ağırlıklı olarak yurt içi tasarruflar ve doğrudan uluslararası yatırımlarla finanse edilen bir büyüme yapısı oluşturuyoruz. Bunun için makroekonomik temelleri ve kurumsal kaliteyi güçlendirerek, güvene ve istikrara dayalı bir iş ortamı tesis ediyoruz.
Ülkemizi yerli ve uluslararası yatırımcılar nezdinde riski az, güveni yüksek, kazancı tatminkar bir cazibe merkezi haline getirmekte kararlıyız. Ekonomi yönetimindeki koordinasyonu ve uyumu güçlendirerek, politikalarımızın planladığımız şekilde hayata geçmesini sağlayacağız. Etkin karar alma mekanizmaları sayesinde, para ve maliye politikaları ile finansal politikalar arasındaki uyumu artırarak, makroekonomik istikrarı tahkim edeceğiz. Buna ilave olarak, yatırım süreçlerinin iyileştirilmesi ve üretken yatırımların özendirilmesi yoluyla, iş ve yatırım ortamını daha da cazip hale getirmek istiyoruz."
'GÜVEN VE KREDİBİLİTE KAZANIMINA DAHA FAZLA ODAKLANACAK, ÜLKE RİSK PRİMİNİ DÜŞÜRECEĞİZ'
Erdoğan, yaşanan gelişmeler ışığında, küresel ve milli ekonomideki tüm senaryoları çalıştıklarını, Türkiye için en doğru olanı yapmaya gayret gösterdiklerini söyledi.
Önümüzdeki dönemde ekonomi politikalarında güven ve kredibilite kazanımına daha fazla odaklanacaklarını ve ülke risk primini düşüreceklerini vurgulayan Erdoğan, "Türk ekonomisine ve Türk Lirasına güvenen yerli ve uluslararası yatırımcıların kazancını kendi kazancımız olarak görerek, yatırımcılara her türlü kolaylığı gösterecek, desteği vereceğiz." diye konuştu.
Vatandaşlardan bireysel tasarruflarında milli paralarına güvenmelerini ve tercihlerini Türk Lirasından yana kullanmalarını isteyen Erdoğan, "Biz kendi paramıza sahip çıkmazsak, başkasından aynı hassasiyeti bekleyemeyiz. Rezervlerimizi güçlendirmenin yolu da Türk Lirasına olan güveni artırmaktan geçiyor. Yatırım yapıldığında en yüksek ve güvenli kazancın sağlanacağı ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini tüm dünyaya göstereceğiz. Bu çerçevede ekonomi yönetimimiz yerli ve uluslararası yatırımcılarla yakın mesai içinde olacaktır. Özellikle ülkemize doğrudan yatırım getirecek herkese bu fırsatları birlikte değerlendirme teklifini yapacağız." ifadesini kullandı.
Erdoğan, ekonominin tüm taraflarıyla, tüm sivil toplum kuruluşlarıyla yakın iş birliği halinde hareket ettiklerini anlatarak, "Biz de uluslararası yatırımcılarla bir dizi toplantılar yaparak, onlara ülkemizdeki imkanları, fırsatları, potansiyeli ve sağlayacağımız destekleri bizzat anlatacağız." dedi.
Salgın sonrası süreçte Türkiye'yi öne çıkartacak yatırım programlarının hazırlıklarına bilhassa önem verdiklerinin altını çizen Erdoğan, finans tarafında Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası, reel sektör tarafında Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, diğer bakanlıklar ve iş insanlarıyla hep birlikte Türkiye'ye yeni bir ekonomik sıçrama yaptırmak için çalıştıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah hedeflerimize ulaşacak, ekonomimizi büyütecek, istihdamı artıracak, milletimizin refahını yükselteceğiz. Ekonomisi güçlü olmayan bir ülkenin, diğer alanlardaki kazanımlarını koruyamayacağının bilinciyle, yeni bir istikrar, büyüme ve istihdam odaklı seferberlik başlatıyoruz. Dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek, kendi imkanlarımızı en üst seviyede harekete geçirerek, gereken adımları hızla ve kararlılıkla atarak, inşallah 2023 hedeflerimize ulaşacağız." diye konuştu.
'ENFLASYONU DAHA DA AŞAĞI ÇEKECEĞİZ'
Ekonomide zorluklar ve sıkıntıların olduğunu, ancak karşılarındaki fotoğrafın ümitlerini artıran ciddi başarılara da işaret ettiğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, salgının yol açtığı daralmayı ikinci çeyrekte geride bırakarak, üçüncü çeyreğe belirgin bir toparlanmayla girmiştir. Sanayi üretiminde bir önceki çeyreğe göre yaşanan yüzde 29’luk artış, bunun en somut ispatlarından biridir. İstihdamda ağustos itibariyle, nisana göre sağlanan 1 milyon 313 bin kişilik istihdam artışını önemli ama yetersiz görüyorum. Tabii bizim daha çok insanımıza iş imkanı oluşturmamız gerekiyor. Sürdürülebilir güçlü büyüme ve istihdam artışının yolu fiyat istikrarından, bir başka ifadeyle enflasyonun kontrol altında tutulmasından geçiyor.
Faizlerin en azından enflasyon seviyesinde tutulma mecburiyeti, bu konuda verdiğimiz mücadeleyi zora sokuyor. Her zaman söylediğim gibi yine söylüyorum; şunu hiçbir zaman unutmayalım: Faiz sebep, enflasyon neticedir ve bunu başaracağız. İnşallah buradaki engeli aşarak enflasyonu daha da aşağı çekeceğiz. Bunun için, en kısa sürede enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmekte, ardından kademeli olarak orta vadeli hedeflerimize doğru indirmekte kararlıyız. Vatandaşımızın satın alma gücünü korumamız, gelir dağılımını daha da iyileştirmemiz, yatırımların cazibesini artırmamız buna bağlıdır. Fiyat istikrarını sağlayacak politikaları belirlemek ve hayata geçirmek, dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de Merkez Bankasının görevidir. Hazine ve Maliye Bakanımızın ve Merkez Bankamızın yeni başkanının, enflasyon hedeflemesini ve para politikası araçlarını, temel yaklaşımlarımıza uygun şekilde, şeffaf, öngörülebilir, istikrarlı bir seviyeye en kısa sürede getireceklerine inanıyorum. Bu çerçevede atacakları her adımda kendilerinin yanında olduğumu özellikle belirtmek istiyorum."
KAYNAK:AA