Goldman Sachs Group Inc. ve Deutsche Bank AG'ye göre, Türkiye muhtemelen önceki beklentiden daha düşük bir küçülme ile karşı karşıya kalacak. Ayrıca her iki kurum, Türkiye'de faizlerin daha da yükselebileceğini öngörüyor.
Goldman ekonomistleri Kevin Daly ve Clemens Grafe, müşteriler için hazırladıkları raporda, "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) piyasaya müdahale edebilmesinin Döviz rezervlerindeki düşüşe paralel olarak azalması ile birlikte, para politikasının, ithalat hızını yavaşlatmak, girişleri teşvik etmek ve dolarizasyonu önlemek için daha da sıkılaştırılmasının gerekeceğini düşünüyoruz" dedi.
Goldman, kısmen kredilerdeki artıştan dolayı, gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH) 2020 yılında yüzde 3.5 daralacağını kaydetti. Banka daha önceki tahmininde daralmanın yüzde 5 seviyesinde gerçekleşeceğini öngörüyordu. Deutsche Bank da tüm yıl için tahmininde iyileşmeye giderek, daralmanın yüzde 5.1 değil yüzde 2.5 seviyesinde olacağı öngörüsünde bulundu. Banka ayrıca 2021 yılında yüzde 4 civarında bir toparlanma olacağını öngördü.
Goldman ekonomistleri, "daha sınırlı bir daralmanın" sonucu olarak, cari işlemler açığının GSYİH'ye oranının yüzde 4 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyor.
Rapora göre, buna tepki olarak, Türkiye'nin politika faizi yılı yüzde 12 seviyesinde tamamlayabilir ve 2021 yılının ilk yarısının sonuna dek yüzde 14 seviyesine erişebilir. Goldman'ın önceki beklentisi gösterge faizin yıl sonunda yüzde 10 ve 2021 yılının sonunda yüzde 14'e yükselebileceği şeklindeydi.
Daly ve Gafe, hazırladıkları raporda, "Bu görüşe yönelik temel risk, yetkililerin, büyümeyi desteklemeye devam etmeyi tercih ederek, politikayı çok az ve çok geç sıkılaştırmaları olur" dedi.
Bir hafta vadeli repo faizi Mayıs ayından beri yüzde 8.25 seviyesinde ve Bloomberg'in düzenlediği ankete katılan ekonomistlerin büyük kısmına göre, gösterge faizin Perşembe günkü toplantıda da bu seviyede tutulması bekleniyor.
Politika yapıcılar, Türk Lirası'nın son haftalarda art arda rekor düşük seviyelere gerilemesi ile birlikte, doğrudan faiz artırımına gitmek yerine, likiditeyi yan araçlar kullanarak likiditeyi sıkılaştırmaya başladı. Deutsche Bank, Türkiye'nin fonlama faizinin, kurun istikrar kazananaması durumunda yukarı yönlü risklerle birlikte, "en az yüzde 12" seviyesine ulaşmasını bekliyor.
Merkez Bankası tarafından sağlanan likiditenin ortalama maliyeti, Temmuz ortasında yüzde 7.34'e kadar düştükten sonra, politika yapıcıların en yüksek faiz olan geç likidite penceresi yoluyla fon sağlamaya başlamaları ile birlikte, Cuma gübü itibarıyla yüzde 10.39 seviyesinine geldi.
Goldman, ayrı bir raporunda, Merkez Bankası'nın bu yaklaşıma bağlı kalabileceğini ve geç likidite penceresi faizini muhtemelen yüzde 11.25'ten yüzde 12'ye yükselteceğini kaydetti.
Goldman'a göre, daha sıkı para politikasının muhtemelen talepte daha zayıf bir toparlanma anlamına gelecek ve bu da 2021 yılında GSYİH büyümesinin sadece yüzde 3.5'te kalmasına neden olabilecek.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bu ay yaptığı açıklamada, diğer büyük bir koronavirüs dalgası olmazsa, Türkiye ekonomisinin gelecek yıl yüzde 5'in oldukça üzerinde büyüyebileceğini söyledi.
Deutsche Bank analistleri, hazırladıkları raporda, "Türkiye ekonomisi için aşağı yönlü riskler yüksek kalmaya devam ediyor," dedi ve "Krizden en fazla etkilenen sektörler olan turizm, restoranlar ve imalat sektörünün kriz öncesi seviyelerine ulaşması muhtemelen uzun bir zaman alacak" şeklinde görüş bildirdi.