ABD seçimlerine kısa bir süre kaldı. 3 Kasım’da yapılacak seçimler öncesinde borsalar, altın, ABD Doları başta olmak üzere yatırım araçlarında dalgalı bir görünüm olası görülüyor.
İç ve dış gündem yoğun. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararı, ABD’de devam eden teşvik paketine yönelik tartışmalar, 3 Kasım ABD seçimleri, koronavirüs kaynaklı gelişmeler, artan vaka sayılarına bağlı olarak kısıtlayıcı tedbirlerin konulmaya başlaması, jeopolitik gelişmeler ve makroekonomik veriler öne çıkan konu başlıkları. Pozisyon ayarlamaları açısından 3 Kasım ABD seçimi öncesi piyasalarda fiyatlama için son hafta denebilir. Bu nedenle borsalar, altın, ABD doları başta olmak üzere yatırım araçlarında dalgalı bir görünüm olası görülüyor.
KORONA TEDİRGİNLİĞİ
Bu durum iç piyasalara da yansıma gösterebilir. Demokrat aday Joe Biden anketlerde önde görülüyor ancak beklenti çalkantılı bir seçim olabileceği yönünde. Bu durum piyasaları biraz temkinli olmaya itiyor. Bilemiyoruz belki de çok sakin bir seçim süreci yaşanır. İç piyasaların seçimlerde bir oyu olsa muhtemelen Trump’tan yana kullanır. Daha önceki açıklamaları nedeniyle Biden’e bakış soğuk. Bir diğer değişmez gündem konusu koronavirüs ve artan vaka sayıları. Bu duruma bağlı olarak ülkeler bazında artan kısıtlayıcı tedbirler söz konusu. Her ne kadar ülkelerden “ekonomiler kapanmayacak” açıklamaları gelse de artan vaka sayıları ve kısıtlayıcı tedbirlerin geliyor olması bir tedirginlik yaratıyor. Bu konuda piyasa özellikle ABD kaynaklı ekonomiler kapanmayacak açıklamalarından güç alarak pandemi nedeniyle olumsuz bir fiyatlama yapmıyor. Şimdilik böyle ama 3 Kasım seçimi sonrası aynı tonda ve vurguda bu açıklamalar tekrarlanır mı bilemeyiz.
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı verilerine göre İstanbul başta olmak üzere vaka sayılarının arttığı görülüyor. Borsa İstanbul’da son dönemde sağlık gıda, perakende sektörlerine yönelik seçici hareketlenmeler pandemi fiyatlamalarının yeniden yapılmaya başladığının göstergesi gibi. Yatırımcılar olası bir dalgaya karşı biraz gardını almaya başlamış görülüyor. Gerçi açıklanmaya başlanan üçüncü çeyrek bilanço beklentilerinin etkilerini de hesaba katmak gerekir. Bir de malum uzadıkça uzayan ABD teşvik paketi konusu var. Seçime yetişir mi yetişmez mi, içeriği ve tutarı konusunda devam eden tartışmalar süredursun henüz anlaşma sağlanmış değil. Seçim öncesi anlaşma çıkarsa seçime rağmen piyasalar olumlu tepki verir. Seçim müjdesi olarak gelir mi bir tahminde bulunmak zor ama siyaset seçim öncesi müjdeleri sever diyelim, bekleyip görelim.
MERKEZ BANKASI SÜRPRİZLERİ SEVDİ
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 22 Ekim toplantısında yine bir sürprize imza attı. Hatırlanırsa eylül ayındaki toplantıda piyasa faizde değişimi beklemezken gösterge faiz oranını 2 puan artırarak sürpriz yapmış, bu durum “normalleşme” adımları olarak kabul edilip olumlu algılanmıştı. Ardından döviz alımında vergi indirimleri, swap faiz oranlarında düşüş gelmiş ve bu gelişme borsalarda yukarı yönlü hareket, döviz kurlarında gevşeme görülmüştü. Geçen haftaki toplantıda piyasaların büyük kısmı yine yanılmış oldu. TCMB piyasa beklentilerinin aksine gösterge faizde artırıma gitmedi. Buna karşılık geç likidite penceresi ve gecelik borç verme faiz oranları arasındaki farkı 300 baz puana güncelledi (önceki 150). Bu değişiklikle birlikte geç likidite borç verme faizi yüzde 14.75’e yükseldi. Karar sonrası faiz artırımı beklentisiyle gevşeyen döviz kurlarında tepki alımları gelirken Borsa İstanbul’da ise kar satışları görüldü. Piyasalar kararın nedenlerini ve olası sonuçlarını tartıştı, anlamaya çalıştı. Gösterge faiz değişmemekle birlikte fonlama faizi, geç likidite penceresi faizi ve piyasa gösterge faiz oranları yükseldi. Bu açıdan parasal sıkılaştırma bu yönü ile devam ediyor.
AVRUPA VE JAPONYA
Toplantı sonrası yapılan açıklamalarda “politika faizinin sabit tutulmasıyla birlikte, likidite yönetimindeki esnekliğin arttırılmasına ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar likidite tedbirlerinin sürdürülmesine karar vermiştir” vurgusu önemli. Pandemide vaka sayılarındaki artış veya ABD seçim sonuçlarına ilişkin bir esneklik veya rezerv olarak gösterge faizde değişikliğe gidilmemiş olabilir mi? Bunu şartlar oluştuğu zaman test etme imkanımız olacak. Ancak piyasalar açısından belirsizlik arzu edilmeyen bir durum olarak görülürken ileriye yönelik pozisyon ve politika belirleme açısından “şeffaflık ve öngörülebilirlik” oldukça önemli. Önümüzdeki hafta Avrupa ve Japonya merkez bankaları toplantıları ve faiz kararları var. Faiz değişikliği beklenmiyor. Ancak toplantı sonrası yapılan para politikası ve ekonomik görünme ilişkin açıklamalar daha yakından izleniyor.
ALTIN ZAYIFLIYOR
Altın kısa dönemde ABD teşvik paketine yönelik beklentiler ile hareket ediyor. Teşvik paketinin kabulüne yönelik beklentiler artınca ABD doları zayıflamış bu durum altın fiyatlarına alım getirmişti. Ancak teşvik paketiyle ilgili süreç uzayınca altın fiyatı zayıfladı. Faiz, enflasyon, merkez bankaları para politikaları, ABD dolarındaki dalgalanmalar, jeopolitik gelişmeler, fiziki alım satımlar altın fiyatını etkileyen başlıca parametreler. Bu çerçeveden bakınca birçok parametrenin daha geniş ölçekte altın lehine konumu sürüyor. Muhtemelen ABD seçimi sonrası yön konusu netlik kazanacak. Düşük faiz ve bol likiditenin diğer adresi borsalar. Dış borsalarda ise çıkış trendleri korunmakla birlikte “patinaj” durumu söz konusu. Yükselişler direnç seviyelerini geçmekte zorlanıyor. Borsalar da yön konusunda ABD seçimini bekliyor.
YABANCI SATIŞLARI İVME KAYBETTİ
Her perşembe saat 14.30’da açıklanan yurtdışı yerleşiklerin menkul kıymet işlemleri, piyasanın önemsediği veriler arasında. Yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarına ilgisini ölçen resmi bir veri olması açısından yakından izleniyor. 2 Ekim haftasında tahvil, bono ve hisse senetlerindeki ciddi alım sonrası son iki haftadır satış tarafında görüldüler. Ancak 16 Ekim haftasında 45 milyon dolar ile bir önceki haftaya göre satış tutarı azalmış görülüyor. Toplam satışlar 9 Ekim haftası 440 milyon dolardı. Yabancı ilgisinin azalması Borsa İstanbul’da lokomotif hisselerde kendini hissettirmeye devam ediyor. Borsanın lokomotif hisseleri özel bir haber olanlar hariç performans açısından diğer hisselere göre zayıf kaldılar. Bu hisseleri yukarıya taşımak için yabancı yatırımcıların ilgisi gerekiyor. Borsada mart ayından bu yana devam eden çıkış hareketi önceki çıkış trendlerinden farklı olmakla hisse bazındaki ezberleri bozdu. Temel verilerin etkisinden çok hisselere olan talep ve para girişleri öne çıktı.
BORSADA KÂR SATIŞLARI GÖRÜLDÜ
Borsada çıkış hareketi kâr satışlarıyla karşılaştı. 1.195 seviyesinin altında biraz derinlik kazanan satışların sonraki destekleri 1.180 ve 1.166 seviyelerinde bulunuyor. Bu seviyelerde tepki alımları görülebilir. Sonraki destekler ise 1.143-1.132 seviyelerinde. Olası tepki alımlarının devamı için 1.195 seviyesinin üzerinde kalınması gerekecek. Sonraki dirençler 1.220 ve 1.240 seviyelerinde bulunuyor. Destek seviyelerinde tepki alımları görülse de direnç seviyeleri geçilmekte zorlanılabilir.
DOLAR/TL KURUNDA TEPKİ ALIMLARI GELDİ
Dolar/TL kurunda kâr satışlarının ardından çıkış trend desteklerinin üzerinden tepki alımları geldi. İlk dirençler 7.97-8.00 ve 8.10 seviyelerinde görülürken geri çekilmelerde destek noktaları 7.93-7.92 ve 7.82-7.78 seviyelerinde. Direnç seviyelerinde kâr satış olasılığını dikkate almakta yarar var.